RSS
Wecome to my Blog, enjoy reading :)

1 Temmuz 2009 Çarşamba

Herkese Merhaba...

Renkler, ışıklar, süsler, çizgi kahramanlar, oyuncaklar, oyunlar, balonlar, boyalar ve daha sayamayacağım kadar hayatımızı renklendiren aslında çocukluğumuza aitmiş gibi görünen ama aslında ömrümüzün sonuna kadar bizimle olan bu toz pembe nesneler....

Palyaço Türkiye işte tüm bu nesnelerin ve daha fazlasının tutkunu olan, çocukları çok seven onlar için sürekli yenilik peşinde koşan, çocukların hayal güçlerininin sınırlarını zorlamak isteyen onların dilini öğrenip onlar gibi konuşmaya çalışan, onların yaşam resminde yer almak isteyen genç bir ekipten oluşmaktadır...

Ben ajansın süpervizörü ve iletişim danışmanı Gökhan.
Çocukların Gökhan abisi yada onların deyişiyle oyun abisi :)

Zaten yeterince karanlık olan ve gittikçe de renklerini kaybeden bir dünyada kuruluşumuz ve kuruluşumuzda bizim ile birlikte yola çıkan tüm ekip arkadaşlarımızın ortak gayesi çocukların hakettikleri gibi bir dünyada yaşamaları ve hayatın her rengini doyasıya yaşamaları...

Bebeklere bir bakın renkli bir eşya gördüklerinde nasıl da dikkat kesilirler...
hatta o minicik yüzlerinde koskocaman bir gülümseme oluşur...

Küçük çocuklara bakın nasılda bakkalda markette renkli kapları olan yiyeceklere yönelirler ve kırtasiyede renkli defter kalemlere ;kitapçıda güzel resimli kitapları almak isterler...

Ve biz yetişkinler bile çoğu zaman renkli olan bize pozitif enerji veren ilkbaharın yazın sıcaklığını yansıtan renkli giysileri ve eşyaları seçer, beğeniriz...

yani herşey olması gerektiği gibi...

Televizyon ve internetin gerek çocukların gerekse yetişkinlerin hayal güçlerini kısıtladığı, bizleri bire bir iletişimden soğuttuğu ve bizleri tek tip insan modeline dönüştürdüğü kaçınılmaz bir gerçek...

Bu yüzdendir ki bizimle görüşen sohbet eden ebeveynlere çocukları ile bol vakit geçirmelerini, onlar ile oyunlar oynamalarını, onlara yeni yeni, oyunlar öğretmelerini, resimler yapmalarını, müzikler dinlemelerini, televizyondan mümkün mertebe uzat tutmalarını, bilgisayarı sadece eğitim amaçlı kullanmalarını, doğayı ve hayvanları sevdirmelerini ve bunları yaparken onların gelişimi ile ilgili olarak küçük notlar almalarını nacizane tavsiye ediyoruz.

Bu sayede onların ilgi alanlarını, sevdiklerini sevmediklerini, olumlu ve olumsuz yönlerini keşfetmelerinin çok daha kolay olacağını ve büyüme evresindeki çocukları ile daha rahat iletişim kuracaklarını anlatmaya çalışıyoruz.

Böylelikle okul çağına gelmiş olan çocuğu ile aile bireyleri arasında çok kuvvetli bir bağ oluşacak ve çocuk hem aile içinde hem okul hayatı içinde sosyal, ne istediğini bilen, arkadaş canlısı, çevresine duyarlı bir birey olma yolunda sağlam adımlar ile ilerleyecektir...

Bir insanın karakteri ana rahmine düştüğü andan itibaren oluşmaya başlar, hepimiz doğdumuzda belli başlı karakter özelliklerine sahip olarak dünyaya geliriz ve bu karakterler 5-6 yaşında artık tamamen oturmaya başlar bu sebepledir ki çocuğumuzu tanımak onun değiştirmesi ve geliştirmesi gereken yönlerini keşfetmek için çok fazla vaktimiz yok...

Gelin bugün bir karar alalım ve onlara renkli bir dünyanın kapılarını hep birlikte aralayalım...

Bizler onların dünyalarını renklendirmek için buradayız....

ve sizlerin bir telefon kadar uzağınızdayız...

Sormak istediğiniz her konuda bizi arayabilirsiniz, yardımcı olmaktan mutluluk duyacağımızı bilmenizi isteriz.

Sevgilerimizle,
 
Copyright 2009 Animasyon Türkiye Powered by Blogger
Blogger Templates created by Deluxe Templates
Wordpress by Ezwpthemes